Gündem: Regl yoksulluğu; regl olan tüm bireylerin kullanmaları gereken menstural hijyen ürünlerine belirli maddi nedenlerden dolayı ulaşamamasıdır. Bu sorun sadece hijyenik ped, menstural tampon gibi ürünlerle sınırlı kalmamaktadır. Regl yoksulluğu, ülkemizde ve dünyada oldukça yaygın olan ‘adet’ tabusu sebebiyle, regl olan bireylerin temiz su, çöp kovası, güvenli ve temiz bir tuvalete ulaşmakta zorluk gibi sorunlarını da içine almaktadır.
Regl Yoksulluğunun Sebepleri Nelerdir?
- Dünyada ve ülkemizde menstural hijyen ürünlerinin lüks tüketim ürünleri arasında bulunması,
- Sağlık hizmet noktalarına uzak bölgelerde yaşayan bireylerin ürünlere ulaşamama sorunu,
- Adaletsiz vergilendirme sistemi ile hijyen ürünlerine konulan fahiş fiyatlar,
- Bu sorun üzerindeki karar alıcıların regl görmeyen bireyler olması,
- Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında önemli yer tutan İstanbul Sözleşmesi’nin ülkemizde kabul edilmemesi,
Bu sorunun altında yatan sebeplerin başında gelmektedir.
Regl Yoksulluğunun Sonuçları Nelerdir?
- Menstural hijyen ürünlerine erişimsizlik sonucu bireylerde ciddi enfeksiyonel sağlık problemleri,
- ‘Regl’ tabusuna da bağlı olarak aslında çok normal bir biyolojik deneyimin travmatik, korkutucu, utanç verici bir hal alması ve bedenden yabancılaşma, kendini kirli veya ikinci sınıf hissetme,
- Yine regl tabusuna bağlı olarak bu sorun üzerinde konuşamama ve çözüm yolu arayamama,
- Regl olan her bireyin kadın olmamasının farkına varmama,
Bu Konuda Hangi Çalışmalar Yapılıyor
Ülkemizde devlet eli ile yürütülen bir çalışma olmamasını üzücülüğü ile sivil toplum örgütleri ve bazı üniversitelerin yürüttüğü birkaç proje yürürlülüktedir.
Sabancı Vakfı, Konuşmamız Gerek Projeleri
Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nın 11. sezonunda Fark Yaratan seçilen ‘Konuşmamız Gerek’ platformu dezavantajlı bölgelerdeki kadınların menstrual ürünlere erişebilmeleri ve regl konusundaki tabunun yıkılması için çalışmalar yürütüyor, regl yoksulluğu ve adil vergilendirme konusunda hak savunuculuğu yapıyor. “Konuşmamız Gerek” platformu, ülkemizde dezavantajlı bölgelerdeki kadınların ve kız çocuklarının hijyenik ürünlere erişimde yaşadığı zorlukların yarattığı regl yoksulluğuyla mücadele eden insan hakları avukatı İlayda Eskitaşçıoğlu tarafından 2016 yılında kuruldu. Eskitaşçıoğlu ve akademisyen olan ortağı Bahar Aldanmaz; köy okullarına giden genç kızlar, mevsimlik tarım işçileri ve mülteci kadınlarla cinsel sağlık, regl olma ve hijyen konularında eğitimler düzenliyor.
Dünya Regl Hijyeni Günü
2014 yılında Almanya merkezli sivil toplum kuruluşu Wash United, en yaygın regl döngü süresi olan 28 sayısından yola çıkarak, 28 Mayıs’ı Dünya Menstrual Hijyen Günü (World Menstruation Day) ilan etti. Ülkemizde ise “Dünya Adet Hijyen Günü” olarak anılan bugünde; adet döneminin sağlıklı şekilde geçirilmesi, kadın hijyen ürünleri olan ped, tampon ve regl kabı gibi seçenekler arasında kişinin kendisine en uygun çözümü seçmesi vb. farkındalık çalışmaları gerçekleştiriliyor.
#WorthBleedingFor
Aktivist toplulukların eseri olan #worthbleedingfor, bir sosyal medya hashtagi olarak yayılmakta ve regl yoksulluğuna dikkat çekmektedir. Videolar, yazılar ve sanat eserleri ile regl yoksulluğunun önüne geçmeye gayret eden aktivist ekipler, bulundukları bölgelerde ücretsiz menstrual hijyen ürünleri için mücadele etmektedir.
Regl Yoksulluğu Kimlerin Temel Problemi
Regl yoksulluğu, regl gören her bireyin önemli bir problemidir. Çağdaş metropol yaşamında oldukça göz ardı edilen ve ‘sorun ‘ olarak gözetilmese de üç ana kesim yıllardır bu sorunla baş edemez konuma gelmiştir. Mevsimlik tarım işçileri, mülteciler ve kırsal alanlardaki okullar.
Bazı mevsimlik tarım işçisi kadınların gazeteleri birleştirip kullanmak gibi hijyenik olmayan çözüm yollarına başvurdukları görülmüştür. Bu ürünleri değiştirmek için de alanlarının olmayışı ise oldukça problematik bir noktaya gelmiştir. Çadırların uzağında bir yere poşetlere sarıp atmaları ancak kan kokusunu duyan hayvanlar bu poşetleri dağıtmaları ve bu poşetlerin etrafa yayılıp saçıldığının görülmesi ise ayrıca bir sorun teşkil etmekte.
Bazı kırsal kesimlerde ise, regl görmeye başlayan ve özellikle erken ergenlik gibi durumlarla karşılaşan öğrencilerin ‘regl’ tabusu üzerine maruz kaldıkları baskı, bireylerde psikolojik problemlere sebep olmaktadır. Menstruasyon olayının algılanması kültürlere göre farklılık göstermekte ve bazı toplumlarda menstruasyon esnasında bireyin kirli kabul edilerek toplumdan uzaklaştırılması bu problemlere sebep olmaktadır. Bu baskı karşısında menstrual sağlık eğitimi almayan çocuklarda korku, panik, menstruasyonun kötü ve ayıp algılama çok doğal ve insan psikolojisini ürettiği bir savunma mekanizmasıdır. Bu yüzden menstruasyona yönelik doğru bilgi ve uygulamaların kazandırılması, sağlığı koruma ve sürdürmeye yönelik istendik davranışların geliştirilmesi, yine yanlışların düzeltilmesine yönelik yapılan sağlık eğitimi bu sorunların giderilmesinde önemlidir.
Mültecilerde ise temiz su ve güvenli tuvaletlere ulaşmakta zorluk gözlenmektedir. Ortalama bir insan yaşamına göre bu olağanüstü göçler, mestruasyon dönemindeki bireylerin hijyen ürünlerine ulaşımını da oldukça kısıtlamaktadır.
Dünyada Regl Yoksunluğu
Kasım 2020 itibariyle tüm menstrual hijyen ürünlerinin ücretsiz olmasına ilişkin yasa önerisi İskoçya Parlamentosu oy birliği ile kabul edilmiştir. Birleşik Krallık toprağı kabul edilen İskoçya’da regl gören bir bireyin aylık hijyen ürünü masrafının sekiz sterlin olduğu ve bazı bireylerin bu ürünlere ulaşamadığının altı çizilmiştir.
İskoçya'da Young Scot tarafından yapılan bir çalışmaya göre çoğunluğu kız çocuklarından ve genç kadınlardan oluşan 2 binden fazla insan regl hijyen ürünlerine ulaşmakta maddi sorunlar yaşıyor. İngiltere genelinde ise kız çocuklarının yaklaşık yüzde 10'u bu ürünleri alamıyor, yüzde 15'i ise satın alırken maddi zorluklar yaşarken 19'u daha ucuz ve uygun olmayan ürünlere yönelmek zorunda kalıyor.
Orta ve Güney Asya ülkelerinde ise regl kanı bulaşan kıyafeti toprağa gömmek, menstrual dönemindeki bireyi evine almama, ahırlara yollama, ev işi yaptırmama gibi gelenek ve ritüellerin yaygınlığı ise yoksulluk problemine gölge düşürmektedir.
SİZCE?
- Regl yoksulluğunun ‘gelişmekte olan ülke’ problemi olmadığının farkına varıldığında, dünya genelinde regl yoksulluğu bir sorun olmaktan çıkabilir mi?
- Devletlerin bu soruna bakış açılarını nasıl buluyorsunuz?
- Sizce Türkiye bu sorunu çözmeye nerden başlamalı?
- Regl tabusu kırılmadan regl yoksulluğu önlenebilir mi?
- Regl tabusunu kırmaya nerden başlamak gerekmektedir?
- Eğer karar alıcı olsaydınız, regl yoksullu hakkındaki hükmünüz ne olurdu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder